24 Eylül 2012 Pazartesi

Berberin Ölümü

Bir insanın berberi ölürse ne olur?
Evet benim berberim öldü. Önce inanamadım çünkü gençti, arkadaşımdı, uzun yıllar iyi bir arkadaşlığımız vardı. Ankara'dan Antalya'ya taşındığımız da henüz çıraklık eğitimi alıyordu. Bir şehirden başka bir şehire taşınıp arkadaş çevresi oluşturmak isterseniz ve bu konuda özgüven eksikliğiniz varsa önce berbere gidin başlangıç için en ideal yerdir. Ben de öyle yaptım adı Murat'tı samimi biriydi benden 4-5 yaş büyüktü ama hemen muhabbete girmiş arkadaş olmuştuk. Klasik berber soruları nerde okuyosun? Kaçıncı sınıf? Memleket  nere? gibi sorularda kim nerden ne zaman çıkmış anlat anlat bitmedi yarım saatlik traş iki saatte bitti. Benim gibi çenesi düşük iki müşterisi daha olsa dükkanı kapatabilirdi. Zaman geçti lise, üniversite derken 10 yıl geçti herşey değişti, ikiz kuleler yıkıldı, Saddam devrildi, küresel krizler, batan bankalar, yıkılan-kurulan iktidarlar, Angelina-Brad çifti evlendi boy boy çocukları oldu, benim orta okul, lise bitti üniversite falan gündem sürekli değişti ama benim berberim değişmedi. Evet bütün bunlar olurken Murat usta oldu, askere gitti, evlendi, dükkan açtı işleri tıkırındaydı ta ki şeytan dürtene kadar.. Ben üniversitedeyken eşinden boşanmış kendini alkole vermiş kadim dostum her gece içer olmuş. Yine bir gün eve sarhoş gelip ağrı kesici diye antibiyotik içince kusmaya başlamış, annesi babası alkolden sanıp ilişmemişler, hatta biraz da söylenmişler. Sonra biraz toparlanır gibi olup banyodan odasına gittiğinde sokak lambasının ışığı perdeyi delip geçerken ışığı açmaya gerek duymadan pencerenin dibindeki eski el yapımı yorgan serili yatağına atabilmiş anca, kafasını çevirdiğinde tam karşısında gardrobun aynasından kendini görebiliyordu belki de anlamıştı artık vadesinin dolduğunu öylece aynaya bakakalmış. Sabah herkes kahvaltıdayken kapı çalındı gelen Murat'ın kuzeni, Turgut, o da iyi bir arkadaşımdı berberdi ama Murat kadar iyi traş edemezdi. İçeri girince Turgut'u kahvaltı sofrasına oturtan dayısı, Murat'ın birazdan uyanacağını bir bardak çay içmesini söyledi ve oturdular. Çaylar içilir kahvaltı edilir sohbet muhabbet bir yana Murat'ın boşandıktan sonraki halinden hoşnut olmayan anne babası Turgut'a dert yanıyor bir yandan çözümler üretmeye çalışıyorlar kendi aralarında.. Konu konuyu açarken birden annesi Murat'ı uyandırıp kahvaltı sofrasına oturmasını söylemek için odanın kapısını çalar ancak ses çıkmayınca pat diye dalar odaya. Seslenir 'Murat galk olum ikindin okunacak nerdeyse' ancak ses yok, annesi dürtmesiyle çığlığı mahallenin sokaklarında çınladı.. Murat'ın bedeni buz kesmişti ruh bedenden ayrılmıştı gece uykusunda.. Masadan fırlayıp gelen kuzeni babası gözlerine inanamadılar, küçücük evden çıkan çığlıklar yürekleri dağlıyordu. Mahalleli doluştu olay kulaktan kulağa çalındı dedikodular aldı başını gitti. Her kafadan bir ses çıkıyordu her seferinde senaryoya yeni birşey ekleniyordu mahallede.. Polis, hastane, otopsi falan derken cenaze kalktı cuma namazına müteakip olarak. Bütün bunlar olup biterken bir hafta sonra ben İstanbul'dan Antalya'ya yeni gelmişim 2 aydır traş olmadığım için direk Murat'ın dükkana doğru yola koyulmuşum hem kadim dostumu özlemiş hem de güzel bi traşın vereceği ferahlığı düşünürken yüzüm gülüyordu. Dükkana girdim Turgut bi sandelyede adamın birini traş ediyor, beni görünce gözlerinde bi sevinç dalgası hissettim bi anda yüzü düştü sanki beni gördüğünü sevinmemiş gibi hissetim neyse dedim selamlaştık hoş beş muhabbet çay, sigara falan akıp gidiyor. Bi anda Murat nerde dedim? O saatte yemeğe gitmiş olamazdı. ''Vefat etti'' dedi garip bir ifadeyle, güldüm hatta sesli güldüm. ''Noldu la kavga mı ettiniz ayrıldınız mı? '' dedim. ''Yo vefat etti'' dedi yine. Bu sefer gülemedim gözlerindeki ciddiyet bambaşka bir boyut almıştı. Gözlerim duvardaki ilk kazandığı paraya kitlendi hemen yanında Murat'ın fotoğrafına kaydı. Konuşamadım. Ayrıldım ordan, bir sigara yaktım. Son derece bencil, narsist bir ruh haliyle ''ben şimdi kime traş olucam'' dedim bir sigara yaktım. Antalya'daki ilk arkadaşım ve tek berberim artık yoktu uzun zamandır kimseye bu kadar üzülmediğimi hissettim.
   Bir insanın berberi ölürse ne mi olur? Yeni bir berber bulur. Ancak bir dostu ölürse o zaman anılar acı vermekten başka bir işe yaramaz.